Apr 7, 2004 09:18
20 yrs ago
English term

idiosyncrasies

English to Turkish Art/Literary Cinema, Film, TV, Drama scriptwriting, scenario
"A structural or behavioral peculiarity, eccentricity" diyor American Heritage Dictionary'de... "Kisiliginin mayasi" diyesim geldi. Sizce "kisilik örüntüsü/dokusu" da uygun olur mu?

Bir arkadasim söyle acikladi: "Anan seni benim için dogurdu, hamurunu benim icin yogurdu"daki hamurdur idiosinkrasi; ne dersiniz?

Discussion

Non-ProZ.com Apr 7, 2004:
huy, adet galiba en anlasilir olani huy ya da adet demek olacak, yani "ya�ayan" T�rk�e ile �grencilerin daha kolay kavrayacagi d�s�n�l�rse... tabii bu huy ya da adetin bir cesit cinslik ya da takinti olarak algilanabilme potansiyeli tasidigi da hatirlatilarak. Cambridge Dictionary'deki �rnek de olduk�a somut.
�ok tesekk�rler!
Non-ProZ.com Apr 7, 2004:
takinti- cinslik idea'nin son �rne�inden sonra "takinti" hatta "cinslik" s�zc�klerini yegler oldum.
Non-ProZ.com Apr 7, 2004:
Tip Bir ka� ay �nce bir arkadasim bir Nietzsche �evirisini bu s�zc�k y�z�nden yarim birakmis. O zaman d�s�nd�g� s�zc�k "mesrep" imis.

Redhouse'da mizah-i-sahsi denmis idiyosincrasy i�in...

tipta, belli bir �eye karsi asiri duyarli olma durumu i�in kullanildigi olurmus... yani gene bir cesit kisiye has sapma, hassasiyet g�sterme...

Aynam d�st� yerlere
karisti gazellere
TABIATIM kurusun
bakarim g�zellere
Non-ProZ.com Apr 7, 2004:

Bazen bir arkadasimiza "ne cins adamsin yahu" derken bir idiosyncrasiye mi atifta bulunuyoruz?
Non-ProZ.com Apr 7, 2004:
karakter, kisilik sanirim drama kisisi demek, karakter s�zc�g�n�n yaratacagi karmasayi �nler. Kisilik elbette de uygun degil, herhalde "kisinin mayasi" demem gerekirdi yukarida.

eccentric i�in bir yerde "y�r�ngesinden sapan" denmis, eski yunancada temelde "rotadan �ikan" anlaminda kullaniliyor... peculiarity ise latincede "�zel m�lk" anlamina gelen "peculiar" s�zc�g�nden geliyor.
Sadece o kiside g�r�nen bir "yol tutusu" gibi d�s�nd�m idiosyncrasy'yi simdi.

"Bir g�zel kadeh tutusun vardi eskiden,
dirsegin iskemleye dayali..."

Edip Cansever, "Mendilimde Kan Sesleri".


idio: has
sin: ortak, b�t�n
crasy: nitelikler
idiosincrasy: has niteliklerin toplami
Non-ProZ.com Apr 7, 2004:
S�zc�g�n baglami S�zc�k "Elements of Screenwriting" adli bir kitabin altbasliginda geciyor. Baslik s�yle: "Qualities, traits and idiosyncrasies of characters."

Daha sonra metin i�inde tekrar s�yle ge�iyor: "Establishing and foreshadowing idiosyncrasies and traits of the character."

Metin �nemli �l�de bir drama kisisinin nitelikleri (qualities) ve ayirt edici karakteristikleri (traits) �st�nde duruyor, ancak idiyosinkrasi'ye hi� deginmiyor. Ge�en en yakin s�zc�kler "aspects of a character" (ki bence daha �ok traits'e yakin bu) ve (�nceki yaptiklariyla celismeyen, tutarli anlaminda) "acceptable behavior" s�zc�kleri. Acceptable behavior bir �e�it tutarli davranis ya da "structural behavior"e g�nderme yaptigindan, metin i�inde idiyosinkrasiye tek a�ik atif buymus gibi geldi bana. S�zkonusu olan sadece nitelikler degil, ama niteliklerin bir t�r d�zenli davranisla sonu�lanan bir saat zemberegi misali, kisiye bir "�nceden tahmin edilebilirlik" vermesi. Heritage dictionary'deki a�iklamaya dayanarak yaptigim bu yorum nedeniyle nedense, "kisilik dokusu" ve "kisinin mayasi" �zerinde durmakta israr etmem gerekiyormus gibi hissediyorum. Bu, sui generis'den farkli, �nk� idiyosinkrasi "essiz" demek degil, daha �ok "essiz yapan, essiz olani meydana getiren unsurlarin b�t�n�"ne denk d�s�yor. Bu bizi neden mi sonu� mu sorusuna geri g�t�r�yor ki, burada yapilan uyariyi hi� de yanlis bulmuyorum, muhtemelen bu ontolojide �ok�a da tartisilan bir mesele. Fakat ben �grencilerime ne diyecegim simdi?? Bana "ayni sey degil mi hocam?" dediklerinde sadece "Hayir, degil" demek pek yakisik almayacak :-)
sevinc altincekic Apr 7, 2004:
havanda su d�vmek gibi bir �ey burada yap�lan... ba�lam olsa da �st�nde u�ra�sak ya da arkada�lar u�ra�sa, sonu�ta illa da yok isim yok s�fat diye bir �ey yok, duruma g�re bir isimle de kar��lanabilir, s�fatla da, ya da belki ba�ka bir �eyle...
Non-ProZ.com Apr 7, 2004:
Tesekk�rler
Non-ProZ.com Apr 7, 2004:
S�zc�k, kisinin kendine has olma durumunun kendisine degil de, bunu saglayan ve ona �zg� olan unsurlarin biresimine, bu biresime verilebilecek genel ada karsilik geliyor. Nevi sahsina m�nhasir olmak idiosynkrasilerin sonucu olsa gerek, kendisi degil. Zor bir s�zc�k, �u ana kadarki ve sonra gelecek olan yardimlar i�in tesekk�r ederim.

Proposed translations

+1
3 hrs
Selected

sıradışılıklar

character traits (mizaç özellikleri) ve idiosyncrasies « individuate » edilmiş olmasından dolayı buradaki “idiosyncrasies” “eccentricities” e daha yakın. Ben “sıradışılılar” derdim.

selam

--------------------------------------------------
Note added at 4 hrs 30 mins (2004-04-07 13:48:31 GMT)
--------------------------------------------------

sayın Xola,

From Cambridge International Dictionary:
\"
Idiosyncrasy: (often plural) a particular strange or unusual habit, way of behaving or feature that someone or something has.

It is an Idiosyncrasy of hers that she always smells a book before opening it.\"

I’m terribly sorry but if this doesn\'t do; nothing will!


--------------------------------------------------
Note added at 4 hrs 33 mins (2004-04-07 13:51:24 GMT)
--------------------------------------------------

sayın Xola,

From Cambridge International Dictionary:
\"
Idiosyncrasy: (often plural) a particular strange or unusual habit, way of behaving or feature that someone or something has.

It is an Idiosyncrasy of hers that she always smells a book before opening it.\"

I’m terribly sorry but if this doesn\'t do; nothing will!


--------------------------------------------------
Note added at 4 hrs 45 mins (2004-04-07 14:03:51 GMT)
--------------------------------------------------

sayın Xola,

From Cambridge International Dictionary:
\"
Idiosyncrasy: (often plural) a particular strange or unusual habit, way of behaving or feature that someone or something has.

It is an Idiosyncrasy of hers that she always smells a book before opening it.\"

I’m terribly sorry but if this doesn\'t do; nothing will!


--------------------------------------------------
Note added at 4 hrs 54 mins (2004-04-07 14:13:07 GMT)
--------------------------------------------------

sayın Xola,

From Cambridge International Dictionary:
\"
Idiosyncrasy: (often plural) a particular strange or unusual habit, way of behaving or feature that someone or something has.

It is an Idiosyncrasy of hers that she always smells a book before opening it.\"

I’m terribly sorry but if this doesn\'t do; nothing will!
Peer comment(s):

agree nestor jcc : Bir karakter oluşturulurken sözcük genelde sıradışı, tuhaf özellikler anlamında kullanılmış örn: "Idiosyncrasies: Does the character have any unusual and identifying quirks or peculiarities? How about nervous tics? Does she have any catch phrases?"
4 hrs
Something went wrong...
3 KudoZ points awarded for this answer. Comment: "örnek cuk oturdugu için, "the KudoZ goes to... idea!". ancak "siradisiliklar" yerine sanirim "tuhaf huylar"i yegleyecegim... Xola'ya "huy"dan dolayi birkaç KudoZ borcum olsun :-)"
24 mins

hususiyet

"Collective political action in Turkey has its universal characteristics as well as idiosyncrasies" diye bir cümle var, yani tam özellik anlamında olmamalı
Something went wrong...
24 mins

nevi şahsına münhasır

eskilerin dediği bu.

--------------------------------------------------
Note added at 40 mins (2004-04-07 09:59:15 GMT)
--------------------------------------------------

Haklısın bu haliyle bir sıfat yazdığım. Sıfattan isim yaparsak ve çoğul formu da korursak \"münhasıriyetler\" elde ederiz. Modası geçmiş bu ibare senin çevirinde biraz sırıtır ama özbeöz yeni Türkçe’si olan \"ayrık bireysel özellikleri\" \"idiosyncrasies\"in çağrışım zenginliğinden yoksun geliyor bana. kolay gelsin.

--------------------------------------------------
Note added at 2 hrs 39 mins (2004-04-07 11:57:44 GMT)
--------------------------------------------------

Aslında “nevi şahsına münhasır” latincedeki “sui generis”in karşılığı. Bunun ingilizcesi ise:
--------------------------------------------------------
sui generis (adj.)

Being the only example of its kind; unique: “sui generis works like Mary Chesnut\'s Civil War diary” (Linda Orr).

[Latin su generis : su , of its own + generis, genitive of genus, kind.]
-------------------------------------

Serkan Doğan’ın alıntıladığı cümledeki “universal characteristics as well as idiosyncrasies” tamlamasındaki fikir “universal characteristics (common characteristics) as opposed to characteristics of its own” gibi.
Sonuç olarak: “Idiosyncrasy” “sui generis”in sonucu (tersi değil aman dikkat!)

Nitekim:
-----------------------------------------------
İdiosyncratic:
\\Id`i*o*syn*crat\"ic\\, Idiosyncratical\\Id`i*o*syn*crat\"ic*al\\, a. Of peculiar temper or disposition; belonging to one\'s peculiar and individual character.
Source: Webster\'s Revised Unabridged Dictionary, © 1996, 1998 MICRA, Inc.
------------------------------------


In a sense without having an individual character (sui generis) you cannot have any idiosyncrasy.

Yani,

“Collective political action in Turkey has its universal characteristics as well as idiosyncrasies” cümlesi “Collective political action in Turkey has its universal characteristics as well as characteristics of its own.” demek.


En nihayet Serkan Doğan’ın alıntıladığı cümledeki sözcük öbeğini gösterişli laflar etmeden çevirmeye kalksam herhalde “…kendine has ve evrensel özellikleri” derdim.

Selamlar
Peer comment(s):

disagree Serkan Doğan : fakat böyle dersek sıfat olur
4 mins
Haklısın bu haliyle bir sıfat yazdığım
agree sevinc altincekic : bence haklısın, duruma göre ha sıfat ha isim hani, bu arada son cümlen için bu agree:-))
2 hrs
Something went wrong...
-1
3 hrs

kendine özgü haller, özgünlük

quality, trait ve idiosyncracy burada neredeyse eşanlamlı, ama işte yalnızca "neredeyse":-)
"Karakterin nitelikleri, özellikleri ve kendine özgü halleri/davranışları" denebilir burada

Bir de burada bir not düşmek istiyorum, konu senaryo yazma olduğuna göre character'i karakter olarak kullanmayı yeğlerim, hatta kişi bile olabilir ama kişilik bana biraz ruhbilimi çağrıştırıyor.
Peer comment(s):

disagree idea (X) : Özgünlük-originality. Hiç özgün olmadan bir sürü “idiosyncrasy”si olan karakter tasarlayabiliyorum.
7 mins
Something went wrong...
-1
3 hrs

mizaç

kişiye ait, değişmez, yapısal ve önceden tahmin edilebilir nitelikte olan, ama nevi şahsına münhasır bir durum da yaratmayan kişilik özelliği için uygun bir karşılık sanırım. sözgelimi, "tezcanlılık", bir kişilik özelliğidir; yapısaldır, öğrenmeyle yerleşmez ve radikal olarak değiştirilemez; ali'nin tezcanlı bir insan olduğunu biliyorsanız, belli bir durumda böyle davranacağını öngörebilirsiniz; nevi şahsına münhasır da değildir, çünkü ayşe de tezcanlı olabilir. önerim, elinizdeki metinde ilgili yerlere "mizaç" koyarak bir okuyun, bakalım oturuyor mu?

--------------------------------------------------
Note added at 3 hrs 47 mins (2004-04-07 13:05:35 GMT)
--------------------------------------------------

bu arada, şunları da aynı şekilde değerlendirebilirsiniz:
pars tuğlacı\'nın eş ve karşıt anlamlılar sözlüğünde, \"mizaç\"ın karşısında

huy
doğa
tabiat
meşrep

var (doğanın bu anlamda kullanılmasını yadırgadığımı söylemeden edemeyeceğim gerçi)

nijat özön\'ün dil kılavuzunda ise \"mizaç\"ın yanına

yaradılış

demiş sadece. tabii bunlar \"mizaç\"tan yola çıkarak bulunmuş şeyler; başka bir şeyden yola çıkmak da mümkün.

--------------------------------------------------
Note added at 4 hrs 56 mins (2004-04-07 14:14:39 GMT)
--------------------------------------------------

Dank! :)

Evet, idea haklı. \"Ayşe\'nin eline aldığı her kitabı koklama *mizacı* vardı\" gibi bir ifade olamaz. Peki bu örnek cümleden devam edersek ne diyebiliriz? Aklıma gelenler \"... koklama huyu vardı\", \"koklamak gibi bir cinsliği vardı\", \"...koklamak gibi cins / tip bir özelliği vardı\" gibi bir şeyler denebilir. Son ikisi gerçi hem yargı belirtiyor hem de enformal. \"Huy\" ise ilk cümlede oturuyor. Ama sizin metinde idiosyncracy geçen yerler için ne kadar oturuyor, tekrar bir bakın, derim. \"falancanın şöyle bir huyu vardır\", \"şunu yapma huyu vardır\" gibi ifadeler bu tür durumlar için kullanılır, \"cinslik\" anlamını da -bağlama uymayacak biçimde enformal olmadan- içerebilir. Benim naçiz görüşüm, böyle durumlarda \"kişilik örüntüsü\" tarzı -biraz zorlama görünebilecek- ifadelere fazla gerek duymadan, ne olduğu ilk okuyuşta zihinde hemen somutlaşabilecek bir şey kullanmayı olabildiğince tercih etmektir. Verdiğiniz cümlelerde geçen çeşitli sözcükler için \"bünye, mizaç, huy, tabiat, yapı, yaradılış, karakter\" ve daha başka kelimelerin bileşimini kullanabilirsiniz gibime geliyor.

not: yukarıdaki dank! türkçedeki nidadır, karışmasın :)


--------------------------------------------------
Note added at 5 hrs 0 min (2004-04-07 14:18:57 GMT)
--------------------------------------------------

son yorum: takıntı, patolojik bir şey olabilir, değişebilir, vb., ayrıca herkesin takıntıları olması gerekmez; cinslik anlam olarak oturmakla birlikte, dediğim gibi böyle bir metin için biraz enformal kaçmıyor mu?
Peer comment(s):

disagree idea (X) : Ayşe’nin tezcanlı olması mı bir “idiosyncrasy” yoksa tezcanlılığından dolayı sözgelimi ayakkabılarını her defasında yanlış giymesi mi?
29 mins
tezcanlı olması elbette, karakter özelliği olan o: ayşe'de 1.yapısal olan,2.ayırt edici olan,3.ama sadece ayşe'ye özgü de olmayan. ayakkabısını yanlış giymesi ayşe'nin idiosynracy'si olan tezcanlılığın olası sonuçlarından biri.
Something went wrong...
Term search
  • All of ProZ.com
  • Term search
  • Jobs
  • Forums
  • Multiple search