Glossary entry (derived from question below)
Nov 21, 2003 11:26
20 yrs ago
English term
vision literature, vision
English to Turkish
Art/Literary
Religion
Perhaps most intriguing of all is the thousand-year accumulation of "vision literature" - very different in style from old apocalypses-which evolved inti a genuine mass-market genre. In hundreds of manuscript copies of more than sixty surviving visions, someone is taken by a supernatural guide to the infernal regions...
Change log
Apr 18, 2005 05:52: Özden Arıkan changed "Field (specific)" from "(none)" to "Religion"
Proposed translations
4 days
Selected
görü; görü yazıları / öyküleri / anlatıları... ille de şartsa [e n'apalım artık deyip...] yazını
%100 inançla savunulan bir öneri değil de konu üzerine bazı düşünceler, diyelim:
1. Rüyet, İslamiyeti çağrıştırmıyor; sadece Arapça olduğu için öyle geliyor; yani Ruhülkudüs ne kadar İslamiyet çağrışımı yaparsa o da o kadar. Vision'ın, senin sorduğun anlamdaki tam karşılığı da o zaten, ve Yahudi-Hıristiyan metinlerinde İslami metinlerden daha çok yerde geçiyor (İşaya, Hezekiel, Davud, Tanah, cart curt.)
2. Ama işte "çok mu fazla İslamiyet'i çağrıştırıyor" diye soruyor olman zaten benim "rüyet" önerimden (artık, büyük ölçüde...) vazgeçmiş olmamın nedenlerinden biri: Rüyet, sadece bu kısıtlı anlamda kullanılıyor Türkçede
ve bu çerçeve dışında hiçbir yere bağlanamıyor. Yani sadece bu bağlamda kullanılabilecek, pek çok insanın anlamak için [artık] sözlüğe bakmasını gerektirecek, geliştirme imkânları kısıtlı, donmuş bir kelime rüyet. Oysa "görü" (veya tıpkı görmek anlamındaki "videre"den türeyen ve görmek ile ilgili başka birçok anlama bağlanabilen "vision" gibi) görmek edimiyle ilgili birçok referansı olan ve geliştirmeye de açık bir kelime. Mesela
içgörü / öngörü / sağgörü / hoşgörü / durugörü / uzagörü
Bunların konumuzla bir ilgisi yok, üstelik son 2 örnek günlük hayatta ağzımızdan hemen hemen hiç çıkmayan şeyler, ama "görü" kelimesinin aslında ne kadar çok kullanıldığını ve yeni kullanımlar türetmeye açık olduğunu hatırlatmak için yazdım.
Yani tamam kıl tüy, yapay mapay ama "görü", önceden hiç duymamış biri tarafından bile -rüyet'in tersine- anında anlaşılır VE tıpkı vision gibi -hatta vision'dan daha fazla, çünkü İng."see" kökünden gelmiyor vision- "görme" edimiyle ilgili yığınla çağrışımı, referansı beraberinde getirir.
4. Bir de "rüyet" otomatikman "rüya" çağrışımı yapıyor; tamam "rüya" da görme kökünden türemiş herhalde ama oradan çıkmış gitmiş artık, tek bir şeyi anlatır günümüzde Türkçe konuşana. Oysa bu çağrışımdan uzak durmakta fayda var, çünkü o zaman kelimeye başka bir perspektiften anlam ve yorum yüklemiş oluyoruz. Yani -biraz abartık bir örnek olacak ama- adam Tanrı yazmışsa onu afyon diye çeviremeyiz; veya ağır paranoya hastası "geçen gün Sezar'la konuşuyordum" demişse, biz onu "geçen gün Sezar'la ilgili bir halüsinasyon görüyordum" diye çeviremeyiz :-)))
5. TDK sözlüğünde (başka Türkçe sözlüğe ulaşma şansım yok şu anda) "görü" için verilen açıklamalar arasında senin sorduğun anlamı yok, evet. Ama aynı sözlükte "rüyet"e bakınca da sadece "görme" diyor zaten, başka bir şey söylemiyor ve rüyet, burada sorduğun vision anlamında epeyce kullanılmış. Üstelik rüyet, dediğim gibi donmuş bir sözcük olduğundan sadece burada sorduğun anlamdaki vision'ı karşılarken, görü, vision'ın bütün anlamlarını kucaklama potansiyeline sahip. Mesela şu linklerde görme gücü, görüntü, vizyon gibi kullanılmış:
http://www.google.com.tr/search?q=cache:uc1F5aZLwjcJ:www.osy...
http://www.anadoluaydinlanma.org/yazilar/ekinsel-bicem-ve-ay...
http://www.dergi.org/012000/1502.htm
Bu linklerde de tam senin sorduğun anlamda kullanılmış, bilhassa sonuncu kullanımı çok tuttum, tavsiye ederim (başka kimse o kadar güzel anlatamazdı - her zamanki gibi :-)
http://www.omegama.org/omegamadergi/yazidizileri.asp?yazidiz...
http://home.anadolu.edu.tr/~isahbaz/efsaneler.htm
http://www.siirperisi.net/siir.asp?siir=1552
__________
Ha bir de... yazıları / anlatı / yazın falan gibi lafları, "görü"nün yanına "edebiyat"ın pek gitmeyeceğini düşünerek koydum, ama yanılıyor olabilirim de tabii. Yalnız şundan eminim ki "rüyet" kullanacak olursan, onun yanına yazın, mazın gitmez gerçekten. O zaman edebiyat demek lazım işte. (Ki ben yazın lafına ağır kılımdır, o yüzden kaçınmaya çalıştım zaten farkındaysanız.)
1. Rüyet, İslamiyeti çağrıştırmıyor; sadece Arapça olduğu için öyle geliyor; yani Ruhülkudüs ne kadar İslamiyet çağrışımı yaparsa o da o kadar. Vision'ın, senin sorduğun anlamdaki tam karşılığı da o zaten, ve Yahudi-Hıristiyan metinlerinde İslami metinlerden daha çok yerde geçiyor (İşaya, Hezekiel, Davud, Tanah, cart curt.)
2. Ama işte "çok mu fazla İslamiyet'i çağrıştırıyor" diye soruyor olman zaten benim "rüyet" önerimden (artık, büyük ölçüde...) vazgeçmiş olmamın nedenlerinden biri: Rüyet, sadece bu kısıtlı anlamda kullanılıyor Türkçede
ve bu çerçeve dışında hiçbir yere bağlanamıyor. Yani sadece bu bağlamda kullanılabilecek, pek çok insanın anlamak için [artık] sözlüğe bakmasını gerektirecek, geliştirme imkânları kısıtlı, donmuş bir kelime rüyet. Oysa "görü" (veya tıpkı görmek anlamındaki "videre"den türeyen ve görmek ile ilgili başka birçok anlama bağlanabilen "vision" gibi) görmek edimiyle ilgili birçok referansı olan ve geliştirmeye de açık bir kelime. Mesela
içgörü / öngörü / sağgörü / hoşgörü / durugörü / uzagörü
Bunların konumuzla bir ilgisi yok, üstelik son 2 örnek günlük hayatta ağzımızdan hemen hemen hiç çıkmayan şeyler, ama "görü" kelimesinin aslında ne kadar çok kullanıldığını ve yeni kullanımlar türetmeye açık olduğunu hatırlatmak için yazdım.
Yani tamam kıl tüy, yapay mapay ama "görü", önceden hiç duymamış biri tarafından bile -rüyet'in tersine- anında anlaşılır VE tıpkı vision gibi -hatta vision'dan daha fazla, çünkü İng."see" kökünden gelmiyor vision- "görme" edimiyle ilgili yığınla çağrışımı, referansı beraberinde getirir.
4. Bir de "rüyet" otomatikman "rüya" çağrışımı yapıyor; tamam "rüya" da görme kökünden türemiş herhalde ama oradan çıkmış gitmiş artık, tek bir şeyi anlatır günümüzde Türkçe konuşana. Oysa bu çağrışımdan uzak durmakta fayda var, çünkü o zaman kelimeye başka bir perspektiften anlam ve yorum yüklemiş oluyoruz. Yani -biraz abartık bir örnek olacak ama- adam Tanrı yazmışsa onu afyon diye çeviremeyiz; veya ağır paranoya hastası "geçen gün Sezar'la konuşuyordum" demişse, biz onu "geçen gün Sezar'la ilgili bir halüsinasyon görüyordum" diye çeviremeyiz :-)))
5. TDK sözlüğünde (başka Türkçe sözlüğe ulaşma şansım yok şu anda) "görü" için verilen açıklamalar arasında senin sorduğun anlamı yok, evet. Ama aynı sözlükte "rüyet"e bakınca da sadece "görme" diyor zaten, başka bir şey söylemiyor ve rüyet, burada sorduğun vision anlamında epeyce kullanılmış. Üstelik rüyet, dediğim gibi donmuş bir sözcük olduğundan sadece burada sorduğun anlamdaki vision'ı karşılarken, görü, vision'ın bütün anlamlarını kucaklama potansiyeline sahip. Mesela şu linklerde görme gücü, görüntü, vizyon gibi kullanılmış:
http://www.google.com.tr/search?q=cache:uc1F5aZLwjcJ:www.osy...
http://www.anadoluaydinlanma.org/yazilar/ekinsel-bicem-ve-ay...
http://www.dergi.org/012000/1502.htm
Bu linklerde de tam senin sorduğun anlamda kullanılmış, bilhassa sonuncu kullanımı çok tuttum, tavsiye ederim (başka kimse o kadar güzel anlatamazdı - her zamanki gibi :-)
http://www.omegama.org/omegamadergi/yazidizileri.asp?yazidiz...
http://home.anadolu.edu.tr/~isahbaz/efsaneler.htm
http://www.siirperisi.net/siir.asp?siir=1552
__________
Ha bir de... yazıları / anlatı / yazın falan gibi lafları, "görü"nün yanına "edebiyat"ın pek gitmeyeceğini düşünerek koydum, ama yanılıyor olabilirim de tabii. Yalnız şundan eminim ki "rüyet" kullanacak olursan, onun yanına yazın, mazın gitmez gerçekten. O zaman edebiyat demek lazım işte. (Ki ben yazın lafına ağır kılımdır, o yüzden kaçınmaya çalıştım zaten farkındaysanız.)
4 KudoZ points awarded for this answer.
Comment: "Hepinize çok teşekkürler öncelikle. Ben redaksiyon yapıyorum, çevirmen zaten "görü" diye çevirmiş, sonuçta aynen bırakmaya karar verdim."
8 hrs
+2
1 hr
imgelem yazını/edebiyatı
İmgelem edebiyatı bana uygun geldi. Türkçe'de yeni bir terim üreteceksin gibi. Dipnot verme imkanın varsa, vermeni öneririm. Aşağıdaki alıntılarda vision, imgelem olarak kullanılmış:
http://www.pandora.com.tr/turkce/elestiri.asp?yid=172 :
"Elinizdeki roman da işte bu sürecin bir ürünü... Kürdistanda Bir Gecenin yazarı Jean-Richard Bloch, romanın girişinde sözünü ettiğim mirasın varisi olduğunu açık bir dille ifade ederken Doğuya duyduğu aşkı imgelem ürünlerine, yani Batının roman birikimine ilk olarak Kiplingin Orman Kitabına- borçlu olduğunu itiraf ediyor ve Prelogunu şu cümlelerle noktalıyor; anlatılacak hikayede hiçbir doğruluk ya da yerel renk ya da inançla düşünülmüş töre ve geleneklerle ilgili sorunlar yoktur. O yalnızca, kainatın ve zamanın ötesinde, dostları aramak ve rastlamak için yola çıkarak köklerinden koparılmış bir tinin gezisidir. "
www.ekritik.net/displayarticle304.html :
Dantede görsel imgelem vardır. Dante insanların görütlerle içli dışlı oldukları bir çağda yaşamıştır. Bu yüzden görseldir onun imgelemi.
--------------------------------------------------
Note added at 2 days 1 hr 26 mins (2003-11-23 12:53:08 GMT)
--------------------------------------------------
Redhouse Çağdaş Türkçe - İngilizce sözlüğünde görü=vision diye verilmiş.
TDK görü için de şu anlamları veriyor:
1 . Görme yetisi.
2 . Bir yerin çevreyi görme özelliği, nezaret.
3 . ( felsefe) Dolaysız kavrama, birden kavrama.
imgelem içinse:
1 . Geçmiş yaşantılara özgü öğelerle şimdiki yaşantı arasında bağ kurma gücü, muhayyile.
2 . Bir nesneyi, o nesne (karşımızda) olmaksızın tasarımlama yetisi, muhayyile.
Görü\'nün anlamı çok dar, imgelemin çağrışımları daha geniş ve bu yüzden daha doğru gibi geliyor. Dinsel bağlam açısından vahiy de düşünebilir ama Vahiy edebiyatı da Apocalyptic Literature ile karşılanmış (bkz. http://www.lib.gazi.edu.tr/sosingap.html)
Sonuçta ben olsam imgelem diye kolaylıkla kullanılırım, dipnotla birlikte, ama ben değilim çeviriyi yapacak:)
http://www.pandora.com.tr/turkce/elestiri.asp?yid=172 :
"Elinizdeki roman da işte bu sürecin bir ürünü... Kürdistanda Bir Gecenin yazarı Jean-Richard Bloch, romanın girişinde sözünü ettiğim mirasın varisi olduğunu açık bir dille ifade ederken Doğuya duyduğu aşkı imgelem ürünlerine, yani Batının roman birikimine ilk olarak Kiplingin Orman Kitabına- borçlu olduğunu itiraf ediyor ve Prelogunu şu cümlelerle noktalıyor; anlatılacak hikayede hiçbir doğruluk ya da yerel renk ya da inançla düşünülmüş töre ve geleneklerle ilgili sorunlar yoktur. O yalnızca, kainatın ve zamanın ötesinde, dostları aramak ve rastlamak için yola çıkarak köklerinden koparılmış bir tinin gezisidir. "
www.ekritik.net/displayarticle304.html :
Dantede görsel imgelem vardır. Dante insanların görütlerle içli dışlı oldukları bir çağda yaşamıştır. Bu yüzden görseldir onun imgelemi.
--------------------------------------------------
Note added at 2 days 1 hr 26 mins (2003-11-23 12:53:08 GMT)
--------------------------------------------------
Redhouse Çağdaş Türkçe - İngilizce sözlüğünde görü=vision diye verilmiş.
TDK görü için de şu anlamları veriyor:
1 . Görme yetisi.
2 . Bir yerin çevreyi görme özelliği, nezaret.
3 . ( felsefe) Dolaysız kavrama, birden kavrama.
imgelem içinse:
1 . Geçmiş yaşantılara özgü öğelerle şimdiki yaşantı arasında bağ kurma gücü, muhayyile.
2 . Bir nesneyi, o nesne (karşımızda) olmaksızın tasarımlama yetisi, muhayyile.
Görü\'nün anlamı çok dar, imgelemin çağrışımları daha geniş ve bu yüzden daha doğru gibi geliyor. Dinsel bağlam açısından vahiy de düşünebilir ama Vahiy edebiyatı da Apocalyptic Literature ile karşılanmış (bkz. http://www.lib.gazi.edu.tr/sosingap.html)
Sonuçta ben olsam imgelem diye kolaylıkla kullanılırım, dipnotla birlikte, ama ben değilim çeviriyi yapacak:)
Peer comment(s):
agree |
Emine Fougner
3 hrs
|
agree |
shenay kharatekin
: evet
6 hrs
|
neutral |
Özden Arıkan
: görü&görüt hakkındaki hissiyatını anlamak ve paylaşmakla beraber, önceki notumda kastettiğim şey,alıntında geçen "görüt"ün tam da vision karşılığı olarak kullanılıyor olduğuna dair kuvvetli hissim idi ;-)
1 day 16 hrs
|
tek sorun görüt diye bir sözcüğün sözlüklerde bulunmamasıdır
|
Discussion